Ergenlik Dönemi ve İletişim
Hayatın en coşkulu, heyecanlı ve yoğun duyguların yaşandığı dönem olan ergenlik dönemi aynı zamanda en kaygılı, huzursuz ve depresif dönemlerindendir. Kimi zaman yetişkin gibi gördüğümüz kimi zaman ise çocukça tavırları ile karşılaştığımız ergen birey ile sağlıklı iletişim kurmak her ebeveyn için zorlayıcı bir durum olmuştur. Yapılan araştırmalar; ergenlik döneminde ebeveynlerin kendi hem cinsi olan (kız çocukları anne ile erkek çocukları baba ile) ergen birey ile daha sık çatışma halinde olduğunu bizlere göstermektedir. Bunun yanı sıra ebeveyn ve ergen birey arasında ki tartışmaların çoğu ise anne ile ergen birey arasındadır.
Peki, ergen birey ebeveynleri ile neden çatışma halindedir? Bu sorunun birçok yanıtı olduğu gibi en etken durumlardan bir tanesi ergen bireyin bağımsızlık arayışıdır. Ergen birey kendi kararlarını almak, kendi yaşamını düzenlemek ve bütün bunları kimsenin müdahalesi olmadan kendi başına yapmak istemektedir. Çünkü bu dönemde ergen bireyin zihninde; “Annem babam her şeyi bilir” düşüncesinin yerini “Annem babam nerden bilecek? Onların zamanı ile benim zamanım aynı mı? Ben daha iyi bilirim” düşüncesi almıştır. Bağımsızlığa gereksinim duyan ergen birey için ev çoğu zaman iletişim problemlerinin yaşandığı yer halini almıştır. Çünkü genç birey bağımsızlık gereksinimi ile farklı olduğunu etrafına göstermek ve kimlik gelişimini tamamlamak arzusundadır.
Ergen birey ile sağlıklı iletişim kurmak ve bu dönem yaşanması olası olan çatışmaları asgari düzeye çekmek adına iletişim halindeyken dikkat edilmesi gerekilen bazı hususları ise şu şekilde sıralayabiliriz;
- Ergen birey ile ebeveyn arasındaki ilişkinin güven üzerine kurulmuş olması,
- Ebeveynin ergen birey üzerinde ki ebeveynlik rolünü üstlenmiş olması ve bunu sevgi, ilgi, aileye aidiyet gibi unsurla ile gence hissettirmiş olması,
- Ebeveynin ergen bireyin sadece negatif yönlerine odaklanmak yerine pozitif özelliklerini açığa çıkartmaya çalışması,
- Anne ve babaların gencin bir sorun karşısında ebeveyne yönelik gündemi saklama gayretine dikkat etmesi,
- İletişim halindeyken ebeveylerin nasihatten kaçınması ve gencin yaşamı ile ilgili gizli bir takipçi rolünü üstlenmesi,
- Ebeveynin ergen birey ile iletişim anında onun söylediklerine odaklanması ve sorular ile (sence nasıl olmalı? vb) görüşünü alarak anlaşıldığı duygusunu hissettirebilmesi,
- Ebeveynin iletişim esnasında ara ara özet yapması ve yorumlamanın yanı sıra genci eleştirmek yerine davranışa yönelik değerlendirme sağlaması,
- Ebeveynin genç birey ile iletişim halindeyken empati yapması ve bunu gence hissettirmesi,
Bütün bunların yanı sıra genç birey ile iyi bir iletişim kurmanın yolu iyi bir dinleyici olabilmekte saklıdır. Ne kadar kızgın ya da ne kadar endişeli olsakta ebeveyn olarak duygu kontrolünü sağlamamız ve karşımızda ki bireyi anlamamız önemli bir husustur. Böylelikle ebeveyn olası çatışmaları önlemiş olmanın yanı sıra anlaşılmış olmanın verdiği duygu ile genç bireyin zihninde kendisine yönelik olumsuz duygu ve düşüncelerin beslenmemesini sağlamış olacaktır.
Elif DEMİRER
Uzman Psikolog/Çocuk-Ergen Psikoterapisti